Sorularla Uzlaşma


Her geçen gün teknoloji ve sanayinin değiştiği gibi hukuk sistemimiz ve buna bağlı olarak bu sistem içerisindeki kurumlar ile bu kurumlardan olan beklentiler de değişmektedir. Öyle ki, zaman içerisinde ceza sisteminin kısas amacı yerini ıslah ve onarıcı adalete bırakmış gözüküyor. Bu kapsamda her geçen gün iş yükü artan mahkemelerin iş yükünün azaltılması amacını da göz önüne alarak getirilen alternatif bir çözüm yolu olarak UZLAŞMA Kurumu, onarıcı adalet anlayışının gelişmesine hizmet etmektedir. Mağdurun konumunu güçlendirerek yargının iş yüküne bir nebze de olsun merhem olma amacı taşıyan Uzlaşma Kurumu Türk Hukuku’na ilk defa 2005 yılında girmiştir. Anglo-Amerikan sisteminin bir ürünü olarak Uzlaşma Kurumu, çözümü tarafların iradesine bırakan bir kavram olarak aşağıda 20 soruda ele alınarak bu kapsamda kısaca incelenmeye çalışılmıştır.

1) Uzlaşma Nedir?

Uzlaşma kurumu, uyuşmazlığın yargı dışı yolla ve fakat adli makamlar denetiminde çözümlenmesini amaçlayan bir yöntem olup, fail ve mağdurun suçtan doğan zararın giderilmesi konusunda anlaşmalarına bağlı olarak, devletin de ceza soruşturması ve kovuşturmasından vazgeçmesi ve suçun işlenmesiyle bozulan toplumsal düzenin, barış yoluyla yeniden tesisini sağlayıcı, nitelikli bir hukuksal kurum şeklinde tanımlanmaktadır. (Yaşar, Osman, Uygulamalı ve Yorumlu Ceza Muhakemesi Kanunu, 2. Cilt, 3.Baskı, Seçkin Yayınevi Ankara 2006, s.1500.)

2) Uzlaşma Yasada Nerede Düzenlenmiştir?

Yasal anlamda Uzlaşma, Türk Ceza Kanunu m.73/8; Ceza Muhakemesi Kanunu 253., 254. ve 255. Maddeleri ile Ceza Muhakemesi Kanununa Göre Uzlaştırmanın Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik’te düzenlenmiştir.

 

3) Uzlaşma Kurumunun Amacı Nedir?

Uzlaşma kurumu ile ulaşılmak istenen temel amaç, suçtan zarar gören olarak mağdurun tatmin edilmesi, zararının giderilmesi; failin suçlu sıfatını almasının önüne geçilmesi ve kısa sürede ihtilafın çözülmesi ile daha az sayıda kamu davası açılmasının sağlanılmasıdır.

4) Uzlaştırmanın Taraflar Açısından Faydaları Nelerdir?

Uzlaştırma mağdurun zararının tazmini ile tatmin edilmesini failin ise suçluluk duygusundan arınmasını sağlamayı amaçlamaktadır. Uzayan yargı süreleri nedeniyle mağdurun adalet beklentisi zayıflamakta, fail açısından ise suçluluk duygusu azalmaktadır. Mağdur tarafında adalet inancı, fail tarafında ise cezalandırılma korkusu zayıflamaktadır. Bu durum ise toplumdaki adalet inancını sarsmaktadır. O yüzden uzlaşma kurumu çözüme tarafların doğrudan katılımına imkan sağlayarak etkin ve tatminkar sonuçlar oluşturmaktadır.

 

5) Uzlaşmanın Adalet Sistemine Faydaları Nelerdir?

Uzlaşma yolu ile dava sayısının azalması, bu kavramın adalet mekanizmasına sağlayacağı en önemli yararlardan biridir. Ülkemizde dava sayısının çokluğu, hakim ve savcı kadro sayısının yetersizliği bilinen gerçeklerdir. Bu nedenlerle davalar uzun sürmekte, adalet mekanizması gereksiz yere yıpranmaktadır. Uzlaşmaya konu olabilecek olayların önemli bölümünün uzlaşma ile sonuçlanması bu açıdan çok yarar sağlayacak ve dava yükünü hafifletecektir.

 

6) Uzlaşmanın Koşulları Nelerdir?

Uzlaşmanın hangi şartlara bağlı tutulduğu, CMK’nın 253. maddesinde gösterilmiştir. CMK’nın 253. maddesi hükümleri incelendiğinde, uzlaşma şartları aşağıdaki gibi belirlenebilir;

1. Suçun uzlaşma kapsamında bulunması,

2. Fiilin soruşturulabilir ve kovuşturulabilir olması,

3. Mağdurun gerçek kişi veya özel hukuk tüzel kişisi olması,

4. Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı suçlarda mağdurun şikâyetçi olması,

5. Zararın giderilmesi konusunda uzlaşmaya varılması,

6. Uzlaşmanın tarafların özgür iradelerine dayanması,

7. Uzlaşmanın Cumhuriyet savcısı veya hâkim tarafından saptanması,

8. Edimin uzlaşmaya uygun olarak ifası.

 

7) Uzlaşma Kapsamında Olan Suçlar Nelerdir?

Kanun uzlaşmaya tabi suçları belirlerken üç ölçütten yola çıkmıştır:        

1) Soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı suçlar uzlaşmaya tabidir.

2) Uzlaşma suçları katalogunda (CMK 253/1-b) yer alan suçlar.

3) Özel ceza kanunlarındaki suçlar.

Etkin pişmanlık suçları ile cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda uzlaşma olmaz.

 

8) Uzlaşma Teklifini Kim Yapar?

Uzlaşma Cumhuriyet savcısının gözetimi altında yapılan bir süreçtir. Uzlaşma teklifi Cumhuriyet savcısı veya onun talimatı ile kolluk (polis ve jandarma) tarafından yapılır. Eğer yapılmamışsa ve dava açılmışsa ceza mahkemesi hâkimi yapar. Uzlaşma teklifinin kabul edildiği üç gün içerisinde bildirilmezse teklif reddedilmiş sayılır.

9) Uzlaştırma Müzakerelerine Kimler Katılabilir?

Uzlaştırma müzakereleri gizlidir. Bu nedenle, müzakerelere sadece şüpheli, müdafi, mağdur (veya suçtan zarar gören), vekili ile bu kişilerin kanuni temsilcisi katılabilir.

 

10) Uzlaştırmacı Kimdir?

Uzlaşma sürecini yürüten kişidir. Cumhuriyet savcısı bu işi bizzat yapabileceği gibi hukuk eğitimi almış bir kişiyi de uzlaştırmacı olarak görevlendirebilir. Taraflar anlaşarak kendilerinin seçtiği bir avukatın veya hukuk eğitimi almış bir diğer kişinin uzlaştırmacı olarak görevlendirilmesini isteyebilirler.

 

11) Uzlaşma Teklifi Kabul Edilirse Ne Olur?

Uzlaşma süreci başlamış olur. Bir uzlaştırmacı aracılığı ile devam eden bu süreçte taraflar ile görüşülür ve suçtan zarar gören kişinin maddi veya manevi zararlarının nasıl giderileceği konusunda taraflar müzakere ederler.

 

12) Uzlaştırma Müzakerelerinde Aşamalar Nasıldır?

Uzlaşma aşamalarını aşağıdaki şekilde sayabiliriz:

• Uzlaşma oturumu öncesi yapılan hazırlık aşaması,

• Bilgi Toplama aşaması (çapraz sorgu)

• Halledilmesi gereken problemleri sınırlama ve daraltma aşaması,

• Tarafların tekliflerini belirleme aşaması

• Müzakere aşaması (negotiation)

• Uzlaşmaya girme aşaması (agreement)

• Raporun düzenlenmesi aşaması (closure)

13) Uzlaştırma Müzakereleri Ne Kadar Sürede Gerçekleştirilir?

Uzlaştırmacı, dosya içindeki belgelerin birer örneği kendisine verildikten itibaren en geç otuz gün içinde uzlaştırma işlemlerini sonuçlandırır. Cumhuriyet savcısı bu süreyi en çok yirmi gün daha uzatabilir (CMK m. 253/12). Bu düzenlemeden de açıkça anlaşılacağı üzere uzlaştırma müzakereleri en çok elli gün içerisinde tamamlanmak zorundadır.

 

14) Uzlaştırmaya Konu Olacak Edimler Nelerdir?

Uzlaşma tarafların iradelerine bırakılmış bir süreç olduğundan hukuka aykırı olmamak koşulu ile maddi veya manevi herhangi bir konu üzerinde anlaşmak konusunda serbesttirler.

Buna göre:

• Eylemden kaynaklanan maddî veya manevî zararın tamamen ya da kısmen tazmin edilmesi veya eski hâle getirilmesi,

• Mağdurun veya suçtan zarar görenin haklarına halef olan üçüncü kişi ya da kişilerin maddî veya manevî zararlarının tamamen ya da kısmen tazmin edilmesi veya eski hâle getirilmesi,

• Bir kamu kurumu veya kamu yararına hizmet veren özel bir kuruluş ile yardıma muhtaç kişi ya da kişilere bağış yapmak gibi edimlerde bulunulması,

• Mağdurun, suçtan zarar görenin veya bunların gösterecekleri üçüncü şahsın, bir kamu kurumunun ya da kamu yararına hizmet veren özel bir kuruluşun belirli hizmetlerini geçici süreyle yerine getirmesi veya topluma faydalı birey olmasını sağlayacak bir programa katılması gibi diğer bazı yükümlülükler altına girilmesi,

• Mağdurdan veya suçtan zarar görenden özür dilenmesi.

 

15) Uzlaştırmanın Hukuki Sonuçları Nelerdir?

Uzlaşma sonucunda şüphelinin edimini bir defada yerine getirmesi halinde, hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilir. Edimin yerine getirilmesinin ileri tarihe bırakılması, takside bağlanması veya süreklilik arz etmesi halinde, CMK’nın 171. maddedeki şartlar aranmaksızın, şüpheli hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilir. Erteleme süresince zamanaşımı işlemez. Kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararından sonra, uzlaşmanın gereklerinin yerine getirilmemesi halinde, 171. maddenin dördüncü fıkrasındaki şart aranmaksızın, kamu davası açılır. Uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz; açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır. Şüphelinin, edimini yerine getirmemesi halinde uzlaşma raporu veya belgesi, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 38. maddesinde yazılı ilam mahiyetini haiz belgelerden sayılır (CMK m. 253/19).

 

16) Uzlaştırma Müzakereleri Sırasında Yapılan Açıklamaların Hukuki Değeri Nedir?

Uzlaştırma müzakereleri sırasında yapılan açıklamalar, herhangi bir soruşturma ve kovuşturmada ya da davada delil olarak kullanılamaz (CMK m. 253/20). Bu düzenleme, tarafların uzlaşmada kendilerini rahatça ifade edebilmelerini sağlamak için getirilmiş bir düzenleme olup kurumun amacına hizmet etmektedir.

 

17) Uzlaştırma Müzakereleri Sırasında Dava Zamanaşımı ve Dava Süreleri İşler mi?

Şüpheli, mağdur veya suçtan zarar görenden birine, ilk uzlaşma teklifinde bulunulduğu tarihten itibaren, uzlaştırma girişiminin sonuçsuz kaldığı ve en geç, uzlaştırmacının raporunu düzenleyerek Cumhuriyet savcısına verdiği tarihe kadar, dava zamanaşımı ile kovuşturma koşulu olan dava süresi işlemez (CMK m. 253/21).

 

18) Uzlaştırma Sonunda Verilecek Kararlara Karşı Kanun Yolu Var mıdır?

Uzlaşma sonucunda verilecek kararlarla ilgili olarak Ceza Muhakemesi Kanunu’nda öngörülen kanun yollarına başvurulabilir (CMK m. 253/23).

Soruşturma evresinin uzlaşma yolu ile tamamlanması sonunda verilecek olan bir takipsizlik kararına karşı itiraz kanun yoluna, kovuşturma aşamasında ise uzlaşma nedeniyle davanın düşmesine karar verildiğinde bu bir hüküm olduğundan temyiz kanun yoluna başvurulabilecek demektir. (Yurtcan, Erdener, Ceza Yargılaması Hukuku, 11. Baskı, Vedat Kitapçılık, 2005, s.647.)

 

19) Uzlaştırma Yoluna İkinci Kez Gidilebilir mi?

Uzlaştırmanın sonuçsuz kalması halinde tekrar uzlaştırma yoluna gidilemez (CMK m. 253/18). Dolayısıyla taraflar sadece bir kez bu yolu deneyebilirler ve uzlaşamazlarsa yeniden bu yola başvurmaları mümkün görünmemektedir.

 

20) Uzlaştırmacının Ücreti?

Uzlaştırmacıya, Cumhuriyet savcısı tarafından, çalışma ve masraflarıyla orantılı bir ücret takdir edilerek ödenir. Uzlaştırmacı ücreti ve diğer uzlaştırma giderleri, yargılama giderlerinden sayılır. Uzlaşmanın gerçekleşmesi halinde bu giderler Devlet Hazinesi tarafından karşılanır (CMK m.253/22). Ancak Uzlaştırma süreci başarıyla (anlaşma ile) sonuçlansa bile uzlaştırmacıya ödenecek ücret harcanan emek ve zaman karşısında son derece yetersiz kalmaktadır. Unutmamak gerekir ki, tarafların uzlaşma sürecindeki isteği kadar, uzlaştırmacının motivasyonu da son derece önemlidir. Emeğinin karşılığını tam alacağını bilen uzlaştırmacı sürece daha olumlu katkılar sağlayarak enerjisini de en olumlu şekilde kullanacaktır. Dolayısıyla bu kurumun daha etkin olarak işlemesi bakımından uzlaştırmacılara ödenen ücretlerde ciddi bir iyileştirme yapılması gerekmektedir.

 

Av. Mehmet Harun ELÇİ